Dosya bağlantı linki: https://dergipark.org.tr/tr/pub/oa/issue/49450/632435
ÖZ:
19. yüzyılın ortalarından itibaren
kamusal sağlık uygulamaları hükümetlerin temel politika alanları içine girmiş,
bu çerçevede halk sağlığını korumak adına çeşitli adımlar atılmıştır. Halk
sağlığının korunmasının bir ayağını halkın güvenilir gıda maddelerine ulaşması
oluşturmaktadır. 19. yüzyılda ulaşım imkânlarının ve kapitalizmin gelişimi sonucu
uluslararası düzeyde muazzam bir meta akışı doğmuş, gıda maddelerinde “tağşiş” -yani
bir maddenin içine başka bir madde karıştırarak saflığını bozma- tüm dünyada önemli
bir sorun olarak gündeme gelmiştir. Kapitalist dünya ekonomisine eklemlenen Osmanlı
Devleti’nde de 1850’lerden itibaren gıda güvenliği çözüm bulunması gereken bir
mesele haline dönüşmüş, devlet tağşiş karşısında birtakım tedbirler almak durumunda
kalmıştır. Ancak alınan önlemler yine bu dönemde imzalanmış serbest ticaret
anlaşmaları dolayısıyla uluslararası ticari ilişkileri olumsuz etkilemiş ve
yabancı elçilikler konuya müdahil olmuştur. Bu çalışma gıda güvenliği
meselesini mahlût (karışık) zeytinyağları üzerinden detaylandırarak incelemeye
çalışacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder